29 Eylül 2011 Perşembe

Sonsuzluk ve Bir Gün


                                                       http://www.imdb.com/title/tt0156794/
Beni en çok etkileyen fılmlerden biridir Sonsuzluk ve Bir Gün...
Theo Angelopoulos 98 yapımı Cannes Altın Palmiye ödüllü bu filmi,gerçek bir sanat eseri.Angelopoulos filmleri şiir gibidir;ağır akar pek çok kimse sıkılır izlerken.Ve fakat bu film öyle güzel çekilmiş ki,hayran olmamamak elde değil.Angelopoulos sahnelerde tek plan kullanır,sahnenin dogal akışını kesmez kadrajını çok guzel ayarlar,her sahne ayrı bir fotograf ayrı bir dizedir ve sonunda çok iyi bir şiirle karşılaştıgınız duygusuna kapılırsınız.


''
zaman nedir?
"dedeme göre zaman bir çocukmuş..
ve sahilde iskambil oynarmış.."

                                                        ''

Film bu guzel sozlerle başlıyor,muthiş fotografik ve şiirsel olan açılış sahnesi bize ilk olumlu intibayı veriyor.Film,hastalıgı nedeniyle ömrünün son günlerini geçiren Alexander adlı Yunanlı bir yazarın geçmişe dönük içsel bir yolculugunu konu ediniyor.Sevgilisini,aşklarını,memleketinden uzakta kaldıgı günleri,ideallerinin peşinden gitmeye çalışırken aslında hayatı kaçırdığını...Aslında birçok entelluktel idealist yazarın adeta ortak bir duygusu ve hüznüdür bu.Ve fakat çarpıcı monologlara örnegin yazarın düşkünler evinde annesiyle konusmasına kayıtsız kalamıyorsunuz işte...


''
neden, anne...
neden hiç bir şey beklendiği gibi olmadı
neden?
neden çürüyüp gider insan sessizce...
acıyla ihtiras arasında parçalanarak?
ben neden hayatımı sürgündeymiş gibi geçirdim?
kendi ana dilimi konuşma şansım varken,
neden bu kadar seyrek döndüm ülkeme?
kendi dilim varken
hala kayıp kelimeleri bulabilecek
ya da sessizliğin içinden unutulmuş kelimeleri çıkarabilecekken
neden sadece ve sadece kendi ayak seslerimi duydum evin içinde?
neden?
söyle bana, anne...
insan neden bilmez nasıl seveceğini?

                                                                                 ''

Yazar kahramanimizin yolu,sürgün kaçak bir Arnavut çocukla kesişiyor.Yazarın son günlerine eşlik ediyor.

Idealist yazarımız kendisini bohem şair Kavafis'in yarım kalan Ithaka şiirini tamamlaya adıyor.Kavafis,dunyada gezdigi dort bir yandan para karşılıgı sözcükler toplayan bir şairdi memleketinin şiirini yazmak istiyordu.

Konstantin Kavafis Osmanlı Imparatorlugu yollarında 19 yy sonlarında Iskenderiyede dogmus Istanbulda da yaşamış Yunanlı bir şair.Benim çok sevdigim bir şiirini Cevat Çapan çevirisiyle paylaşmak isterim.





                                         http://tr.wikipedia.org/wiki/Konstantinos_Kavafis


                                     Şehir


bir başka ülkeye, bir başka denize giderim, dedin
bundan daha iyi bir başka şehir bulunur elbet.
her çabam kaderin olumsuz bir yargısıyla karşı karşıya;
-bir ceset gibi- gömülü kalbim.
aklım daha ne kadar kalacak bu çorak ülkede?
yüzümü nereye çevirsem, nereye baksam,
kara yıkıntılarını görüyorum ömrümün,
boşuna bunca yıl tükettiğim bu ülkede.

yeni bir ülke bulamazsın, başka bir deniz bulamazsın.
bu şehir arkandan gelecektir.
sen gene aynı sokaklarda dolaşacaksın,
aynı mahallede kocayacaksın;
aynı evlerde kır düşecek saçlarına.
dönüp dolaşıp bu şehre geleceksin sonunda.
başka bir şey umma-
ömrünü nasıl tükettiysen burada, bu köşecikte,
öyle tükettin demektir bütün yeryüzünde de.






theo angelopoulos kendisi ile yapılan bir konuşmada sonsuzluk ve bir gün'e işaret ederek; "bir insan yaşamak için bir tek günü kaldığını bilirse ne yapar? sanırım yaşamınıı gözden geçirir... bazen birisiyle birlikte iken yaşarken yaptığımız işe kendimizi öylesine kaptırırız ki, yanımızdakinin farkına bile vararnayız. aradan zamarı geçer ve bir de bakarız ki, daha iyi yaşama, daha iyi sevme fırsatını kaçırmışızdır. ...filmin kahramanı alexander, yaşamı tanımlamak için o kadar çok zaman harcadı ki, kendisi yaşayamadı."


Filmin müthiş müzikleri Eleni Karaindrou ait.Bir cok televizyon haber programında kullanıldıgını hatırlıyorum.






                                 ''
                                  -yarın ne kadar diye bir soru sormuştum Anna hatırladın mı?
                                  -sonsuzluk ve birgün kadar...
                                  -duyamadım?
                                  -sonsuzluk ve bir gün kadar...
                                                                                                             ''
























Hiç yorum yok:

Yorum Gönder